Günümüzde de sıkça adını duyduğumuz Yapay zekâ, -literatürde- bir bilgisayarın veya bilgisayar kontrollü robotun, genellikle akıllı varlıklarla ilişkili görevleri yerine getirme yeteneğidir. Yapay zekâ, özellikle son zamanlarda sürekli kullanılan ve bilinen bir öğe haline gelmiştir. Eskiden sadece yazılımla uğraşan kişiler tarafından bilinirken, ChatGPT ve benzeri yapay zekâ siteleri ve programları sayesinde herhangi bir insanın bile hayatında en az bir kez duyduğu bir araç olmuştur. Yapay zekâ, bir insanın yapabileceği görevleri daha fazla veri aracılığıyla daha hızlı bir şekilde yapılmasına imkân tanıyarak, hayatımızı kolaylaştırmaktadır. Bu sebepten ötürü bir sürü kullanım alanı vardır. Yapay zekâ; sesli asistanlar, dil çevirileri, öneri sistemleri, navigasyon, sosyal güvenlik, sağlık hizmetleri, e-ticaret ve yardımcı robot uygulamalarıyla birçok insanın günlük hayatında yer almaktadır. Siber güvenlik ve savunma sanayi gibi sektöre özel stratejik çalışmalarda da sıkça kullanılmaktadır. Tabi bunları; doğal dil işleme, veri işleme, görüntü işleme, ses işleme, metin işleme, sağlık verilerinin analizi ve tedavi planlaması, sigortacılık ve finans, büyük veri analitiği, tarım ve hayvancılıkta akıllı uygulamalar, siber güvenlik gibi ana başlıklara ayırabiliriz. Yapay zekâ kavramının geçmişi modern bilgisayar bilimine dayanır. Fikir babası, Makineler düşünebilir mi? sorusunu sorarak makine zekâsını tartışmaya açan Alan Mathison Turing’dir. 1943’te II. Dünya Savaşı sırasında bazı gereksinimler ile üretilen cihazlar sayesinde bu iki kavram -bilgisayar bilimi ve yapay zekâ- doğmuştur.
Alan Turing, Nazilerin makinesinin şifre algoritmasını çözmeye çalışan en ünlü isimlerden biriydi. İngiltere’de şifre çözme amacı ile başlatılan çalışmalar, Turing’in prensiplerini oluşturduğu bilgisayar prototipleri olan Heath Robinson, Bombe Bilgisayarı ve Colossus Bilgisayarları, Boole cebirine dayanan veri işleme mantığı ile Makine Zekâsı kavramının oluşmasına sebep olmuştu.
Modern bilgisayarın atası olan bu makineler insan zekâsından esinlenmişlerdir. Ancak sonraları, modern bilgisayarlarımız uzman sistemler diyebileceğimiz programlar ile gündelik hayat sorunlarını çözmeye yönelik kullanımda daha çok yaygınlaştılar. 1970’li yıllarda büyük bilgisayar üreticileri olan Microsoft, Apple, Xerox, IBM gibi şirketler kişisel bilgisayarlar kavramı ile bilgisayarı popüler hale getirdiler. Yapay zekâ ise daha dar bir araştırma çevresi tarafından geliştirilmeye devam etti.
Bu çalışmaları teşvik etmek amacı ile Turing Testi ABD’de Loebner ödülleri adı altında yapay zekâ yazılımlarında uygulanarak başarılı olan yazılımlara ödüller dağıtılmaktadır.
Turing Testi kısaca şöyledir: birbirini tanımayan birkaç insandan oluşan bir grup birbirleri ile ve bir yapay zekâ ile bir süre sohbet etmektedirler. Birbirlerini görmeden yazışma yolu ile yapılan sohbet sonunda katılımcılara sorulan sorular ile hangisinin insan hangisinin makine zekâsı olduğunu anlamaları istenir. Türkiye’de de makine zekâsı çalışmaları yapılmaktadır. Bu çalışmalar doğal dil işleme, uzman sistemler ve yapay sinir ağları alanlarında Üniversiteler bünyesinde ve bağımsız olarak sürdürülmektedir. Bunlardan biri, D.U.Y.G.U. - Dil Uzam Yapay Gerçek Uslamlayıcı’dır.
Fakat Yapay zekâ’nın bazı eksileri de vardır. Yapay zekâ’nın ana kısıtlaması, veriden öğrenmesidir. Bilginin ona verilebileceği başka bir yol yoktur. Bu, verideki herhangi bir yanlışlığın sonuçlara yansıyacağı anlamına gelir.
Günümüzün yapay zekâ sistemleri, açıkça tanımlanmış bir görevi yerine getirmek üzere eğitilmiştir. Poker oynayan sistem solitaire veya satranç oynayamaz. Aslına bakarsanız, sağlık sahtekârlığını tespit eden bir yapay zeka sistemi bile vergi sahtekarlığını veya ürün garantisi sahtekarlığını doğru bir şekilde tespit edemez. Yani sadece tek bir şeye odaklanırlar. Yaptıkları iş benzer olsa da diğer işi yapmakta veya farkı tespit etmekte zorlanırlar. İnsan gibi davranmaktan çok uzaklardır.
Ayrıca kendi kendilerine öğrenemezler de, birçok işi insanların denetiminde ve yönetiminde anlarlar, keşfederler ve uygularlar. Bu yüzden de onları eğitmek ve kullanılabilir hale getirmek –insana kıyasla daha hızlı olsa da- uzun ve meşakkatli olabilir.
GÜNÜMÜZDE YAPAY ZEKA
Son zamanlarda hem dünyada hem ülkemizde yapay zeka ile ilgili tartışmalar başlamıştır. Kimisi yapay zekanın insan gücünü azaltacağını, bu nedenle işsizliğe yol açacağını, kimisi ise büyük fırsatlar doğuracağını öngörmektedir. Birtakım avantaj ve dezavantaja sahip yapay zekanın bu nedenle insanlar tarafından doğru bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir.
Yapay Zeka (Artificial Intelligence) aslında, makinelerin sahip olduğu ve insan yardımıyla çeşitli işlevleri yerine getirebilecekleri zekadır. Yapay Zekanın yardımıyla makineler öğrenebilecek, sorunları çözebilecek, bir şeyler planlayabilecek, düşünebilecektir. En önemli avantajları, insan hatalarını en aza indirmesi, uzun saatler çalışacak şekilde programlanabilmesi, risk azaltması ve hızlı kararlar alabilmesidir. Bunun yanında bazı dezavantajları da bulunmaktadır. Örneğin yüksek maliyet gerektirmesi, işsizliğe sebep olması, duygusuzluğu artırması ve insanları tembelleştirmesidir. Yapay zeka uygulama alanlarını sıralayacak olursak sağlık hizmetleri, finans, eğitim, hukuk, tarım ve ulaşım gelmektedir. Mesela, bir hastalığın teşhisi konulacağı zaman yapılan tetkikler, raporlar, doktor incelemeleri gibi işlemler artık cihazlar sayesinde daha kısa ve hızlı bir sürede gerçekleşmektedir. Bir tarım alanında dronelar sayesinde bitkilerin durumu incelenebilmekte, gerekli gübre ve tarım ilaçları gibi işlemler makineler tarafından gerçekleştirilebilmektedir. Otonom araçlar, trafik yönetimi, yol güvenliği, lojistik ve rota optimizasyonu gibi alanlarda yapay zeka çözümleri sayesinde daha verimli, güvenli ve sürdürülebilir bir ulaşım sistemi oluşturulması mümkün olmaktadır. Yapay zeka altyapısıyla geliştirilen yeni finansal modeller güvenlik tehdidiyle mücadele etmekte büyük önem taşımaktadır.
İşleri hızlandıracak en iyi yapay zeka uygulamaları ve siteleri sıralamak gerekirse ChatGPT, Google Bard, Copy.ai, Grammarly, DALL-E 2, Midjourney, Mem.ai, Fireflies, Slidesgo, Wordtune ve Krisp sayılabilmektedir. ChatGPT, girdiğiniz herhangi bir işleme dayalı olarak sizin için metin üretebilen, e-posta, makale, şiir, şarkı sözü, alışveriş listesi ve fazlasını oluşturabilen, OpenAI tarafından geliştirilmiş sohbete dayalı AI sohbet robotudur. Google Bard, hızlı özgeçmiş (CV) hazırlama, kompozisyon yazma ihtiyacınız olduğunda iyi bir kaynak olabilmektedir. Copy.ai, oldukça gelişmiş bir makine dili olan GPT 3’ü kullanarak neredeyse anında, bir insanın yazdığından farksız metinler oluşturan bir yapay zeka aracıdır. Grammarly, yazım ve dil bilgisi denetleme, cümle yapısını iyileştirme, uzun veya anlaşılması güç cümleleri basitleştirme gibi çeşitli görevleri gerçekleştirme yeteneğine sahip yapay zeka destekli yazım ve denetleme uygulamasıdır. DALL-E 2, OpenAI tarafından geliştirilen yapay zeka resim çizdirme uygulamasıdır. Midjourney, gerçek bir insan tarafından yapıldığı sanılabilecek çarpıcı görseller oluşturabilen en etkileyici yapay zeka görüntü oluşturma araçlarındandır. Mem.ai, düşüncelerinizi hızlıca kaydetmenize, not almanıza ve kişisel bir alanda düzenlemenize yardımcı olan yapay zeka not alma aracıdır. Fireflies.ai, toplantı notlarını alıp kaydeden, yazıya döken ve otomatikleştiren bir yapay zeka toplantı asistanı olarak tanımlanabilir. Slidesgo,Yapay zeka sunum oluşturucusudur. Wordtune, ne söylemeye çalıştığınızı anlayan ve yazınızı daha net, ilgi çekici ve özgün hale getirmenin yollarının öneren, yapay zeka destekli metin editörüdür. Son olarak Krisp ise, gürültülü ortamlarda ses kalitesini arttıran Zoom, Microsoft Teams, Google Meet gibi popüler tüm iletişim uygulamalarıyla uyumlu yapay zeka destekli bir uygulamadır.
Sonuç olarak, hayatı sihirli bir hale getirecek yapay zekanın doğuracağı bazı sonuçları bugünden bilmemiz mümkün değildir. Ancak emin olduğumuz bir konu var ki o da ileride Yapay zeka hâlâ çaresini bulamadığımız birçok problemi çözmemize yardımcı olacak, söz konusu süreçleri hızlandıracaktır. Yapay zeka sayesinde kanser gibi birçok hastalık yenilecek, küresel ısınma engellenecek, her konuda daha bilinçli karar verilebilecek, belki savaşlar dahi engellenebilecektir. Yapay zeka önümüzdeki 30 yıl içerisinde yaşayacağımız değişimlerin en önemli itici gücü olacaktır.Yepyeni meslekler doğacak ve bu sayede insanların kendilerine uygun işleri bulmalarını kolaylaştıracaktır. Bu yeni işler öngörülürlüğü az, rutin olmayan işler olacaktır. Bilginin önemi azalırken, bilgiyi uygulama kabiliyetinin önemi artacak, kendisini sürekli yenileyen, sorgulayıcı, yaratıcı, girişimci bireyler yetişecektir.